2 boyutlu ve 16 bit grafiklere sahip nostalji yaşatan bir hayatta kalma oyunu olan terraria, bizlere sunuğu özgürlükçü oynanış şekli ile Minecraft'ı anımsatıyor. Terraria her defasında değişik haritalar oluşturarak yeniden oynanabilir bir hal alıyor. Oyundaki silahların, eşyaların çokluğu zaten sıkılmanızı engelliyor. Ev yapmak için toprak, taş, tahta veya daha değerli olan altını bile kullanabiliyorsunuz. Evinizi düzenli yapmanızı ve içerisine eşyalar koymanızı öneririm yoksa npcler sizin evinize gelmezler.

    Oyundaki canavarların hele ki bossların çokluğu ve sayılarının fazla oluşu oyuna bir artı kazandırıyor. Normal kılıçlardan bombalara daha efsanevi silahlara geçiş yaptıkça oyundan baya zevk almaya başlayacaksınız. Adeta karakterinizi kendiniz gibi görmeye başlayacaksınız

.

    Görev sistemi diye bir şey yok bu demektir ki bu macera sizin maceranız istediğiniz gibi oynayabilirsiniz. İster göklere uzanan binalar dikersiniz, ister yer altında tünellerden oluşan bir maden oluşturursunuz. Oyundaki bu özgürlükçü yapı oyuncuyu kendisine çekip saatlerce sıkılmadan oynamasını sağlıyor. Arkadaşlarınızla birlikte oynarsanız eğlencenin sınırı olmayacaktır ancak tek başınıza gecenin geç saatlerinde oynamanın da tadı bir ayrı oluyor, oyundaki müziklerin sade oluşu da başınızı asla ağrıtmıyor.

    Çoğu oyunda gördüğümüz can ve mana sistemi Terraria'da da var. Karakteriniz gelişimi bu ikilinin artması ve ekipmanlarınızın (silah ve zırh) güçlenmesine bağlı. Eviniz büyük ve hoş olursa gelen npclerin de faydalarını göreceksiniz. Son bir hatırlatma oyun 2 boyutlu olmasına rağmen basit bir oyun değil gece gündüz döngüsü de olan bu oyunda geceleri yaratıkların sayısı artıyor, elinizi hızlı tutmalısınız. İlk oynayışınızda küçük haritayla başlayıp temel şeyleri orada öğrenmeniz faydalı olacaktır.

Benim oyuna puanım: 🎮🎮🎮🎮